ENGLISH
ENGLISH
ARA ENGLISH
KAPAT

Avukatlık Kanunu Tasarısının Getirdikleri ve Değerlendirmesi

18.05.2020 - Av. Pınar Aktaş

Adalet Bakanlığı ve Türkiye Barolar Birliğinin yıllardır gündeminde olan "Avukatlık Kanun Tasarısı" ile yapılması öngörülen değişiklikler ve bu değişikliklerin hukuk camiasında yaratacağı etki tartışma konusu olmuştur. Avukatlık mesleğinin niteliğini kaybettiği ve mesleğin icrasında yaşanan olumsuzluklar nedeniyle toplum nezdindeki saygınlığını yitirmesine yol açmaktadır. Bu nedenle avukatlık mesleğinin toplumda hak ettiği saygıyı yeniden kazanması "Avukatlık Kanun Tasarısı"nın hazırlanmasında önemli rol oynamaktadır. Hukuk fakültesinden mezun olan herkesin avukatlık yapabildiği bir ortamda, mesleğin icrasında vatandaşların hak kaybına neden olabileceği de dikkate alınmalıdır. Nitekim Avrupa ülkelerinde ve ABD'de hukuk fakültesinden mezun olan öğrencilerin çok ciddi sınavlardan geçerek avukatlık mesleğine kabul edildikleri bilinen bir gerçektir. 


Hukuk camiasında yer alan hâkim-savcı-avukatların nitelikleri ne kadar yüksek olursa, yargının kalitesinin de o kadar yüksek hale geleceği açıktır. Hukuk camiasındaki temel meslekler olan hâkimlik, savcılık ve avukatlık konusunda bugüne kadar birçok düzenlemeler yapılmış, bu düzenlemelerle hâkimlerin, savcıların ve avukatların niteliklerinin artırılması ve görevlerine uygun donanıma sahip olmaları ayrıca, hukukun sağlıklı bir şekilde işleyebilmesi için meslekî güvencelerinin sağlanması amaçlanmıştır.


Savunma görevini üstlenen avukatların bu görevini gereği gibi yerine getirebilmeleri için bu donanıma sahip olmaları gerekmektedir. Avukatın görevini yaparken yetkinliğinin artması ve görevini gereği gibi yerine getirebilmesi, avukatın yargıda saygınlığını arttıracak ve yargının birçok sorunu daha kolay çözülebilir hale gelecektir. Dosyasını hazırlayarak hukukî olarak dosyasına hâkim olan, avukatlık meslek etiğine uyan bir avukatın, yargılamada yargı organlarının işini kolaylaştıracaktır. Yani avukatların niteliği ve yargıda etkin rol alabilmesi adil yargılama, adaletin gerçekleşmesi ve kamu yararı ile doğrudan bağlantılıdır.


Hâkim ve savcıların yetişmesi, eğitimi ve uzmanlaşması için çalışmalar yapılması ve bu mesleklere girişin ciddî sınavlara tâbi tutularak mesleğe kabulün çifte eleme yöntemi ile gerçekleşmesine rağmen, avukatlar bakımından yetkinliği ve kaliteyi ölçecek hiçbir değerlendirme olmadan mesleğe kabulleri gerçekleşmektedir. Yargının karar mekanizmasını güçlendirirken savunma mekanizmasını zayıf bırakmanın eksik ve sağlıksız bir yargı sonucunu doğuracağı tartışmasızdır. Bu nedenle, hukuk fakültesinden mezun olan öğrencilerin Hâkim/Savcı olması için nasıl ki Hâkimlik Sınavı ve mülakat gibi aşamaları başarıyla geçmesi gerekiyor ise, Avukatlık unvanını almak isteyen bir hukuk fakültesi mezununun da gerek staja kabul de gerekse stajı bittikten sonra belli standartlarda sınava tabi olması avukatlık mesleğinin niteliğini arttıran yönde atılacak önemli bir adım olacaktır. Söz konusu tasarı ile, avukatlık mesleğinin zamanla tecrübe kazanılarak öğrenilecek bir meslek olmaktan çıkarılması ve kalitesinin arttırılması hedeflenmektedir.


Avukatlık Kanun Tasarısıyla getirilmesi öngörülen düzenlemeler nelerdir?


Avukatlık Kanun Tasarısı ile getirilmesi öngörülen en önemli değişiklikleri maddeler halinde sıralamak gerekirse;


1- Avukatlık Kanun Tasarısında öngörülen en köklü değişiklerden biri Adalet Bakanlığı tarafından yapılacak olan "Avukatlık Sınavı" olup, sınav "Avukatlık stajına kabul sınavı" ve "Avukatlığa kabul sınavı" olmak üzere iki aşamalı olarak düzenlenmesi öngörülmüştür. 


2- Hukuk fakültesinden mezun olduktan sonra bir yıl olan staj süresi Avukatlık Kanun Tasarısında yapılan düzenleme ile iki yıla çıkartılmış, bu sürenin son bir yılında kademeli olarak stajyerin belirli yetkileri kullanması ile ayrıca stajyerlerin asgarî ücretten az olmayan ücret almaları, sosyal güvenlikleri ve diğer hakları da güvenceye kavuşturulmaları amaçlanmıştır.


3- Bir avukatın sorumluluğu altındaki stajyer sayısı en fazla üç kişi olarak sınırlandırılmıştır.


4- Avukatlar açısından önemli bir sorun haline gelen ücret konusunda önemli düzenlemeler yapılmış ve ücretin dörtte birinin peşin ödenmesi şart koşularak, peşin ödeme yapılmadıkça işe başlanmaması belirtilmiştir.


5- Avukata, müvekkili tarafından verilen veya onun namına aldığı mal, para ve diğer her türlü kıymet üzerinde, avukatlık ücreti ve yaptığı giderler oranında hapis hakkı tanınmaktadır. Yine avukatın yaptığı giderler ve avukatlık ücretinin İcra ve İflas Kanununa göre birinci sırada imtiyazlı alacak sayılması kabul edilmektedir.


6- Türkiye Barolar Birliği tarafından, talep üzerine, ceza hukuku, özel hukuk, idare ve vergi hukuku alanlarında “uzman avukat” unvanı kullanma yetkisi verilebilmesi ve uzmanlık unvanı almak isteyen avukatın, en az on yıllık kıdeme sahip olması gerektiği düzenlenmiştir.


7- Avukatlık Kanun Tasarısında yapılan düzenleme ile avukatlık temsil zorunluluğu getirilmiş ve adli ve idari yargıda, değeri yirmi beş bin Türk Lirasından fazla olan dava ve icra takipleri ile idari yargıda değerine bakılmaksızın her türlü iptal davalarında, kanun yolları da dâhil olmak üzere, bir avukat aracılığıyla temsil edilmesi zorunlu hale getirilmiştir. Ceza yargılamasında ise kovuşturma ve kanun yolları aşamasında bir avukat aracılığıyla temsil zorunluluğu öngörülmektedir.


8- Müvekkil ile avukat arasında bir avukatlık sözleşmesi yapılması, bu sözleşmenin Türkiye Barolar Birliği tarafından düzenlenecek tip sözleşmeye uygun ve yazılı olması öngörülmektedir. Avukatlık sözleşmesinin içeriği, belli bir hukukî desteği ve bunun karşılığında ödenecek ücreti kapsamak şartıyla, serbestçe düzenlenebilecektir.


9- Ücret karşılığı birlikte çalışan avukat, mesleki faaliyetlerini bir avukat yanında veya avukatlık ortaklığında yapılan bir sözleşme ile yürüten kişi olarak tanımlanmış ve ücret karşılığı birlikte çalışan avukatın, kanunlardan kaynaklanan görevlendirmeler dışında, kendi adına iş ve dava kabul edememesi, mesleki faaliyetlerini işveren avukat tarafından verilen iş kapsamında gerçekleştirmesi öngörülmüştür.


Ayrıca, ücret karşılığı birlikte çalışan avukatın alacağı asgari ücret belirlenmiş ve yine kararlaştırılması halinde prim ve benzeri ödemelerin yapılabilmesine de imkân tanınmıştır.


10-Avukatlık Kanun Tasarısı ile kamu avukatlığı da düzenlenmiştir. Yapılan düzenlemede, kamu avukatlarının barolara ödemekle yükümlü olduğu aidat ve diğer ödemelerin serbest avukatlar için öngörülen miktarların yarısı kadar olacağı, bu ödemelerin avukatın görev yaptığı kamu kurumu, kuruluşu veya kamu iktisadi teşebbüsü tarafından ödeneceği; giriş ve nakil için ayrıca aidat alınamayacağı hüküm altına alınmıştır.


DEĞERLENDİRMELERİMİZ

Görüleceği üzere, Avukatlık Kanun Tasarısıyla getirilmesi öngörülen düzenlemeler, sistematik ve uyumlu bir çalışma yapılmasını amaçlamış, ayrıca hukukun savunma ayağında yer alan avukatlık mesleğinin kalitesinin arttırılması ile hak ettiği saygınlığı kazanmasını, avukatlık mesleğine adım atan stajyerlerin ve avukatların ücret, sosyal güvenceleri ve haklarını da koruma altına almayı hedeflenmiştir. Bağımsız yargı içinde savunma ve karar mekanizmalarının eksiksiz işlemesi büyük önem arz etmektedir. Bu nedenle, Avukatlık Kanun Tasarısı ile getirilmesi öngörülen değişiklerle avukatların kalitesi ve niteliklerinin artması amaçlanmakta ve adil yargılama, adaletin gerçekleşmesi ve kamu yararı gibi vatandaşın haklarının korunması dikkate alınmaktadır. 


Metni PDF indirmek için lütfen tıklayınız.